SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLARININ GÖRSELİNİ PAYLAŞANLAR DİKKAT

SOSYAL MEDYADA ÇOCUKLARININ GÖRSELİNİ PAYLAŞANLAR DİKKAT

Uzman Klinik Psikolog Ramazan Uslu´yla bu hafta sosyal medyada çocuk fotoğrafları paylaşılması konusunu önemli bilgiler verdi.

Uzman Klinik Psikolog Ramazan Uslu´yla bu hafta sosyal medyada çocuk fotoğrafları paylaşılması konusunu önemli bilgiler verdi.

? Sosyal hesapların sayısındaki artışlara paralel olarak, bu hesapları kullanan kişilerin sayısında da ciddi artışların olduğu bir dönemdeyiz. Artık 7´sinden 70´ine nerdeyse herkesin bir sosyal hesabı var. Sosyal hesaplar doğru kullanıldığında dünya ile hemhal olmaya vesile bir araç olduğu aşikar. Fakat  kaçımız sosyal medyayı sağlıklı şekilde kullanıyor? Artık çoğu kişi sosyal hesaplar üzerinden nerde olduğu, ne yaptığı, ne yediği, bir sonraki durağının neresi olduğu, yanında kim olduğu, kime kızdığı gibi aslında özel alanımız, mahremiyetimiz olan durumları kamuya açık, sıradan bir durum haline getirmeye başladı. Hatta mahremiyet paylaşımı yarışa döndü nerdeyse. Artık bizim hayatımızın da herkes gibi yolunda gittiğini, mutlu olduğumuzu, her günümüzün çok dolu geçtiğini gösterebilmemiz için eşimize bir kahve yapıp önce onun fotoğrafını çekmemiz, çocuklarımızla parka gidip önce onları fotoğraflamamız, ailecek çıktığımız gezintilerde her anı fotoğraflamak hatta canlı yayın yapmak gerekiyor(!). Bu tarz paylaşımlarda bulunmayan sosyal medya kullanıcılarının zamanla ?Biz mutsuz muyuz??, ?Bizim hayatımız monoton mu?? gibi sorgulamalara başlaması pek kolay hale gelmektedir. Bunların yanında artık bilginin kaynağını sorgulamayı da bıraktık. Karşımıza çıkan her haberi, birine ait olduğu söylenen her sözü doğruluğu ya da yanlışlığını teyit etmeden paylaşıyor ya da yeriyoruz.? diyen Aile ve Çift Terapisti Ramazan Uslu Şöyle devam etti:

?Tüm bunların yanında belki de, sosyal medyanın en tehlikeli yanı çocuklarımızla ilgili olan kısmı. Burada, sosyal medya ile çocuklarımızın yaşına uygun olmayan içeriklere ulaşmasından bahsetmeyeceğim. Bugün anne- babaların çocuklarını sosyal hesaplarından nasıl teşhir ettiğinden ve bunun neden tehlikeli olduğundan bahsedeceğim. Bugün sosyal medya da çok rahat çocukların ağladığı, güldüğü, sünnet olduğu, denize girdiği, yemek yediği, uyuduğu, şarkı söylediği daha çoğaltabileceğimiz pek çok halini görebiliyoruz. Bunun için birinin akrabası, dostu veya arkadaşı olmamıza gerek yok, yüzlerce takipçiden biri olmamız yetiyor. Peki, neden bu durum sıkıntılı? Çünkü maalesef çoğumuz, çocukla kendimizi ayıramıyoruz. Yani onun bir birey, bizim de ayrı bir birey olduğumuzu idrak edemiyoruz, onun kendine ait bir alanı mahremiyeti olduğunu göz ardı ediyoruz.  Dolaysıyla, onunla ilgili paylaşım yapmakta da bir mahsur görmüyoruz. Halil Cibran Ermiş kitabının ?Çocuklara Dair?? şiirini bu konu açsından çok manidar buluyorum:

?Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil.

Onlar Hayat´ın kendine duyduğu hasretin oğulları ve kızları.

Onlar sizinle gelirler ama sizden değil.

Sizinle birlikte olsalar da size ait değil.

Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil,

Çünkü kendi düşünceleri var onların??

İşte sosyal medyada çocuklarımızın fotoğraflarını kullanırken atladığımız nokta tam olarak bu. Çocuklarımız biz değil. Belki biz hayatı göz önünde yaşamayı sevebiliriz ama aynısı çocuklarımıza dayatmamız dürüst bir davranış değil.? Bu konuda çok fazla konuşulmayan noktalara dikkat çeken Çift ve Aile Terapisti Uslu son olarak şunları dile getirdi: ? Tamam, sosyal medyanın bizi görünür kıldığı ve herkesin görünür olma ihtiyacının olduğu bir gerçek. Fakat çocuklarımız üzerinden görünür hale gelmeye çalışmak, hem evlatlarımıza hem de kendimize karşı ciddi bir samimiyetsizlik diye düşünüyorum. Burada fark etmemiz gereken şey şu ki; çocuklarımız biz değil, bizim eşyamız değil, bizim evimiz, arabamız, gezdiğimiz yer, yediğimiz yemek değil. Onların kendilerinin mahrem bir hayatları olduğunu ve olması gerektiğini, her hallerini herkesin göremeyeceğini, paylaşmayı istemedikleri hal ve durumlarının kendi özel alanı içinde olduğunu biz anne ? babalar olarak vermezsek, çocuklarımızı dışarıdan gelebilecek kötülüklere karşı savunmasız hale getirmiş olacağız. Hele ki bugün, pedofili´nin çok büyük bir oranda sosyal medya üzerinde varlığını sürdüren bir hastalık olduğunu düşünürsek, ne kadar dikkatli olmamız gerektiğini belki daha iyi anlamış oluruz.  Çocuklar da bir bireydir ve biz onları belirli yaşa kadar korumaktan yasalarla, toplumsal kurallarla ve en önemlisi vicdanımızla sorumluyuz.? dedi.


Haber Kaynak : haber merkezi


BAŞKAN DUTLULU, AKHİSARLI MUHTARLARLA BULUŞTU

MESİR TİCARET FUARI KAPILARINI 30. KEZ AÇTI

YENİ ÜCRET TARİFESİNİN UYGULANMASI İÇİN TÜM SİSTEMLERDE GÜNCELLEME YAPILACAK

METEOROLOJİ UYARDI; “TOZ TAŞINIMI BEKLENİYOR”

İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜYLE CBÜ ARASINDA PROTOKOL

23 NİSAN’DA MİNİK SITKI EFE, MANİSA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ OLDU

23 NİSAN’DA MİNİK ALPEREN YUNUSEMRE KAYMAKAMI OLDU