Akhisar Belediyesi öncülüğünde Akhisar´da faaliyet gösteren hemşehri derneklerinin katılımı ile düzenlenen ?Kültür Buluşmasına? katılan Sındırgılı Ömer Gündoğan, Yörüklerin bilinmeyenlerini anlattı. Akhisar gölet alanında kurulan hemşehri derneklerinin stantlarının devam etmesini temenni ederek ve Türkiye´nin dört bir yanını gezen, tarih meraklısı 70 yaşındaki tarihin bekçisi , mirasın sahibi, koruyucusu Kuvayı Milliyeci olan çınar ağacı Gündoğan, sözlerine şöyle başladı; ?Ben Balıkesir´in Sındırgı ilçesi Hisaralan´ı mahallesinden Ömer Gündoğan, Yörükler ne yemiş ne giymiş, kendi bölgem Sındırgı bölgesinde gördüğümü gücüm yettiğince almaya çalıştım gücüm yettiği kadarıyla da aldım. Aldım derken de bizim eski kullandığımız aygıtları bizim çocuklarımıza nasıl bırakabiliriz, onlara gelmişini geçmişini nasıl öğretiriz. Bunu düşündüm gücüm kadarıyla da aldım. Eğer aldığımı satsaydım yerine 4-5 tane koyabilirdim, ama olmayan aygıtları elimde tutayım. Birde 200 m2 müze yaptım ama dizayn edemedim hep çuval çuval üstüne koydum.? dedi. Gençliğinden de bahseden çınar ağacı Ömer Gündoğan sözlerine şöyle devam etti, ?Ben gençliğimde inşaatçıydım inşaat yaptım, buradan emekli oldum, rahmetli babamdan öncede emekli oldum. O kadar cariz ki İnşaatlara müfettişler gelirdi, bunlar çalışan işçinin hakkını korumak için gelirdi. O günlerde Sındırgı´da inşaatlar dururdu. İnşatlardan kaçan kaçana herkes biz 3-4 kişiydik burada bilgisayarlarda yok, bu ay sizin paranız yattı diyecekte yok, adam para yatıracak adam bulamıyor kendi üzerine de yatıramıyor, bir günde 8 -10 kişi para yatırmış benim üzerime tam yaşım 30, 9750 gün çıktı. Emekli oldum birde bizim iş ağırdı, devamlı resmi iş yaptım büyük iş yaptım, köprü baraj yaptım. İstanbul´da Ömerli barajını, Sındırgı barajını yaptım. Demirciydim ben. Emeklilikten sonra tarihe merak sardı, bulduğumu aldım işte böyle oldu. Keyif alıyorum birde bu işten. Keyif işi bunlar, merak. Bazen hanımla kavga bile ediyoruz, ben mahsuz aldığım bir şeyin üstüne bir şeyler koyuyorum. Onu göremiyor 3 ay sonra bu nereden geldi diyor bende eskiden diyip geçiştiriyorum. Ciddiyim bu konuda, böyle böyle bu günlere geldik. Kazancımızı çoluk çocuk yemeden tarihe yatırdık.? dedi. Tarihi meraklısı daha sonra sözlerine devam ederken, ?Bir oğlum var tabi birde çadırım var. Çok büyük 500 m2 altını da üstünü de örtüyor oğluma, oğlum bak ben sana isim verdim ve bıraktım başka yapanda yok, zenginler var kendi otelinin önüne koymuş herkesten saklıyor göstermiyor bile, bazı zenginlerde var kapılarını kilitliyor özel oda yapmış insanlara göstermiyor. Bizde göstermek için can atıyoruz festival festival dolaşıyoruz panayır panayır dolaşıyoruz halka açık. İnsanlar gördün ibret alsın diye? dedi. Yörük kimdir nedir sorusuna ise, ?Yörük bir dağdan bir dağa gezen hayvanları ile beraber hayvanlarını otlatan, göç eden evsiz ocaksız sonra köylere geçmiş ama günümüzde hala yaylalarda. Yaylalarda, Yörük kimdir Yörük tereyağı yaparlar, ama günümüzdeki tereyağı değil tereyağını yapar kaynar suyun içine alır o orada 2 gün kalır 2 gün sonra sütünü ayırır o suda yağını ayırır tuzlar iç yağını işkembenin içine doldurur güneşin altına atar ne zaman göç etti köyüne kar yağdı gelir ve bu yağ 2 sene dolap görmeden dayanır. Günümüzde ise bir hafta dayanmıyor neden içinde süt var içinde peynir sütü var süt kokusu var.İşte bunlar unutuldu, Bunları nasıl yaşayacağız, burası çok önemi tulum yağı, şimdikiler hep sahtede bizim orada Ulus dağı var benim köyüm babamın geldiği köy Hisaralan´ı orada bir yayla var çok büyük ama bir ucu Sındırgı´da bir ucu Simav´da. Simav´la arası 100 km var, bu yaylalarda adam geldiğinde 6 ay 7 ay duruyor ve bütün peynirini burada saklıyor hatta hatta düne gelinceye kadar orada dolaplar yokken kar deperlerdi kışın gelirlerdi. Bigadiç ve Sındırgı pazarında starlardı testere ile kesip kesip kar satarlardı. Bunların içinde saklarlardı orada. Şimdi onlar kalktı veyahutsa iklimler değiştiği için kalktı?dedi . Her yörede farklı farklı yörükler var boyarı farklı ama kültürleri birbirine benzediğinden de bahseden Ömer Gündoğan ? Bunların hepsi aynı soy aynı sülale bunlar hep iki kardeş geçinememiş başka insanla da teşvik misalleri yok ki burada mecburen birbirinin kızını almış, birbiriyle kavga etmiş kardeş kardeş ayrılmış gitmiş ben sen sevmiyorum demiş adını soyadını da değiştirmiş ben filancı Yörüğüm demiş bana göre hepsi birbirine yakın aslında. Hayvan çoğaldıkça insan çoğaldıkca o dağ benim bu dağ benim demiş dağ bölüşmüşler. Benim yorumum bu yani bakıyorsun eskiden radyo yok televizyon yok şu yok bu yok günümüzde kültürler Urfadaki de Balıkesir´deki de aynı. Eskiden giyilen kullanılan eşyaları Ben kendime göre araştırıyorum, burada sergilenen eskiden kullanılan eşyaları mümkün olduğu kadar bakan insanlara da izahet ediyorum, adam bakıp geçiyor.bu nedir ne değildir demiyor anamda da var sandıkta da var diyor ama ne olduğuna derinine inmiyor insanlar. Buradaki aygıtların hepsi bir şeyler diyor ben mesela şu pulluğa hayran kaldım ama adam bakıp geçiyor o değil, adam 1-2 ay çalışmış yapmış demir gücü yok demir var alacak gücü yok adamın hatta demirde yok. Bende maşalar var adam maşa yapmış nasıl maşa yapmış biliyor musun 50-60 sene önce malzemesi yetmemiş kum kaynar ile yapmış zaman geçince ayrılmış, bir baktım ona yoktan gelmişiz yoktan kum ile yapıştırmışsacakları maşaları malzeme olsa daha güzel yapacak ama o kumu nasıl kaynattın bu gün yapacak usta yok. Kumu körük ile kaynatarak yapıştırıyordu. Yani yoktan gelmişiz günümüzün kıymetini bileceğiz. Şimdiki nesil nasıl bakıyor, annesine babasına saygı yok, saygı nedir sevgi nedir sevginin kilosu nedir, bunlar önemli burada babasının kazancı nedir kazancı sadece istiyor bana ver ver, işe çağırıyorsun işe gitmiyor baba nereden bulacak nasıl bulacak babanın geliri ne, düzeyi ne işine bunu çiftçiler için konuşuyorum ticaret yapanlar ayrı onlar müstesna onlar ayrı, fakat onlar gene azınlıkta onlar yüzde 10 tekabül ediyor varlıklı insanlar. Yüzde 90 el emeği ile geçinen bizim yöremizde el emeği ile topraktan geçinen veya yaşları geçmiş onlarda devletin verdiği az parayla geçinmeye çalışıyor ama evlatlar bu paraya göz dikiyor bu günümüzde ben bunu görüyorum. Eskiden paylaşım vardı paylaşım nedir kadınlar sağırdı erkekler hayvan güder hayvan sağardı çiftçilikle uğraşırdı, öküzlerle karasabanla çift sürerdi
. Gençler çalışmayı beceremiyor ve çalışmayı sevmiyorlar. İhtiyar insanlar da yol gösteremiyor. Eski yörük kültürünü yaşatan eşyaları ben yaşatmak için alıyorum. Onları asla ticaret için almıyorum ve öldüğüm zaman vasiyetimde var yine vasiyet edeceğim bu yakın bölgedeki okullar hepsi gelip görecek ziyaret edecek. Evimin kenerına koydum dizayn edemedim ama inşallah ileride dizayn ederiz herhalde herkes nereden geldiğini görsün aslını görsün diye. Almak isteyipte alamadığım da var göremediği ve duyamadığımda var bunlardan 2 tane şey var birisi Kuvai millinin dernekleri var bir tane aslan gibi giyinipte bu vatan Kuvai milli ile kuruldu Atatürk´e ordu adandı diyen kişileri önde göremiyorum bu birde yörüğün tuğlığu olmassa olmaz Tuğluk dediğimiz şey yuvarlak portakal gibi bir karı koca birde çocuk yatar içinde biraz yerden bir karış yüksek oda yılan çıyan girmesin diye oda yok. Bunun adı var kendisi yok yaptırmaya da çalışacağım gücümüz kadarıylada ömrümüz vefa ederse Akhisar Belediyesi bana söz verdi belediyenin öncülüyle yapacağız olmayan bir şey Akhisar Belediyesi Ömer Bey Allah razı olsun duyarlı , hakikaten insanarın ihtiyacı olan görmek istediği çünkü herkesta vardı bu. Salıh Başkan özellikle projeni hazırla gel sana adam vereyim Türkiye´nin neresinde olursa olsun bul gel yardımcı olacağım dedi. Kendilerine teşekkür ediyorum. Defalarca sordular işin aslına inmeye çalıştılar, onlarda mutlu oldular tabi adı var kendisi yok Türkiye´de adı var çoğu yaşlılar bilir ama kendisi yok yakmışlar adamlar.İnşallah biz bunu canlandıracağız,. Akhisar Belediyesi öncülüğünde Akhisar´da faaliyet gösteren hemşehri derneklerinin katılımı düzenlenen ?Kültür Buluşması?ndaki sergilere vatandaşlar hep geldi geldi meraklı bakışlarla defalarca geldi baktı inşallah devamı istiyoruz daha güzel olmasını ve yayılmasını istiyoruz. Yok olan kültürümüze onlarda koysun çadırlarımıza müzemize herkes görsün, günü bitince alsın gitsin malını cünkü herşeyin tarihi değeri var ana baba yadigarı Evde olmaz ? dedi.
