Süleyman Kollu


BU SADECE MAÇ DEĞİLDİ

Yeni stadımızda ilk maçımızı yaptık hayırlısıyla. Bu sadece bir futbol maçı değildi. Neden mi diyeceksiniz. Açıklayayım?


Futbol kültürü şehrimizin yaklaşık yüzyılını kapsıyor. Akhisarımızda yüz yıllık, amatörden gayri federeye ve profesyonel ligden en üst düzeye çıkan bir futbol grafiği var. Bu kültürün buraya yerleştiğinin işareti ve kanıtıdır.

Böylesine güzel ve zengin bir kültüre sahip şehrin takımının kendi şehrinde mücadele edememiş olması anlaşılır değildi. Nihayet stadına kavuştu. Ve o gün binlerce taraftar çok önceden ayrıldığı çok sevgili bir dostuna, akrabasına kavuşmuş edasıyla sevinç ve coşkuyu yaşadı. Hayatında canlı futbol izlemeyenden müptelasına güzel bir keyfi sürmenin mutluluğu insanların yüzlerine vuruyordu.

İlk intibalar, ?çok güzel olmuş? şeklinde oluştu. Öyle ki etrafa hayranlıkla bakanlar yanındakine, önündekine çarparak giriyordu turnikelere. Gerçekten çimiyle, tribünüyle, üst örtüsündeki zeytin yapraklarıyla tam da bu şehre yakışır düşüncesi herkesi sardı. Akigoların kareografisi çok anlamlıydı. Gerçekten de Edip Akbayram´ın ?Hasretinle yandı gönlüm? türküsü cuk oturdu, bu özlemi anlatmaya. Yıllarca Manisa´ya taşınan taraftar  en nihayet kendi şehrinde, kendi takımını izleyebiliyordu. Bir de kardeş takım Antalya idi rakip. Antalyalı taraftarların hep bir ağızdan stadınız hayırlı olsun sloganı ayrı bir duygu kattı atmosfere.

Bu tabii ki futbol ve futbol kültürü yönüyle değerlendirmemiz. Bir de olayın şehrin dinamiklerini harekete geçiren yönü var. Düşünsenize her iki haftada bir şehrinize beş, on bin misafir gelecek. Maç izlemek maksat olsa da Akhisar´ın zenginliklerinin dışa açılması için bir fırsat bu aynı zamanda. Gelenlerin ilk sordukları neyi meşhur Akhisar´ın olacak. Sıralayın, zeytini, zeytin yağını, köftesini, katmerini, tahin helvası, at arabası, faytonu, tarihi zenginliklerini? Kısacası yemekten, emekten, ticaretten, kültürden her bir şeyi var meşhur Akhisar´ın. Şimdi bu zenginlikleri gün yüzüne çıkarma vakti. Çok iyi sunumlar, tanıtımlar ve iyi pazarlamalarla şehrin çok fayda sağlaması mümkün.

Yıllarca farklı şehirlere, ülkelere günü birlik veya kısa, uzun süreli seyahatlerim oldu. Orada şuna şahit oldum. En başarılı, tanınmış ve zenginleşmiş, şehirler, toplumun her kesimi ile şehrine sahip çıkanlar. Yerel yönetimi, şehirlisi, sivil toplum kuruluşları, esnafı, memuru herkesin payı var bu başarıda. Uyum güzelliği, güzellik zarafeti ve başarıyı getiriyor. Bu bakımdan sadece bir futbol maçı diye düşünmemeli, fırsatları zenginliğe dönüştürmesini bilmeliyiz.