Süleyman Kollu


YENİ STADIN SİHRİ

Fenerbahçe karşısında üç gol ve üç puanı bulmak çok önemli bir sonuç...


Fenerbahçe Türk Futbol tarihinde önemli başarılara imza atmış köklü ve saygın bir takım. Güçlü bir camianın sevgisini kazanan bu takımın ligde ve kupada yaşadığı şampiyonluklar saymakla bitmez. Böylesine  önemli bir takıma kendi sahasında gol atmak, üç gol atmak çok kolay değil. Bu gollerin arkasından 3 puanı almak ta çok önemli.

Pazar akşamı Kadıköy´de  oynanan ve Akhisarspor´un 3-2 lik üstünlüğü ile tamamlanan maçın kritiğini yapıyor olmak ta bir Akhisarlı olarak bizlere gurur veriyor. Ancak hakkını teslim etmek lazım. Fenerbahçenin Teleset Mobilya Akhisarspor´a karşı istatistik üstünlüğü vardı. Topa sahip olma yüzdesinden kaleye atılan şut sayısına, gol pozisyonu ve ceza sahasına yapılan tehlikeli ortalara kadar her bakımdan üstünlüğü kayıtlara geçti.

Peki Akhisarspor´a 3-2 lik galibiyeti getiren neydi. Bunu şöyle tahlil edebiliriz.  Fenerbahçe karşısına yenersek iyi olur, ancak yenilirsek de çok anormal bir durum olmaz anlayışı ile çıkan Akhisarsporda bu özgüvenin verdiği pozitif etki ilk dakikalarda sahaya sonra da sonuca yansıdı. Üç haftadan beri alınan galibiyetlerin getirdiği öz güvene bir de bu etki eklenince sonuç bu şekilde gerçekleşti.

İleri uçta uzun zamandır yaşanan şut eksikliği, pozisyonlarda bitirici vuruş eksikliği Yevhen Seleznyov´un transferi, Muğdat Çelik´in yerini almasıyla, Serginho´nun performansını yakalamasıyla aşıldı. Öyleki son dört maçta bu üçlünün ve tabii ki Larson´un payı büyük. Kalesinde devleşen Milan Lukac´ın birçok gol pozisyonundaki inanılmaz kurtarışları da puanları toplamada etkili oldu.

Defans bloğunda inanılmaz baskı yaşayan Mustafa Yumlu´nun, Caner´in, Miguel Lopes´in direnci, Ömer Bayram´ın ani çıkışları rakip takımların elini boş çevirmenin yanı sıra takımın karşı kalede varlık göstermesine, gol pozisyonuna girmesini ve bu sayının da giderek artmasını sağladı. Takımın uyumu sahada sonucu getirirken, özellikle Akhisarspor´un kendi iç saha maçlarını inanılmaz bir atmosferde oynamasının etkisi de yadsınamaz. Hatta diyebilirim ki kendi sahasında oynayan Akhisar kendini buldu.Taraftar desteği ile kendini bulan bu takım gelecek maçlarda çok büyük bir olumsuzluk yaşanmazsa 50 puana aday bir takım. Bu puan takımı avrupaya götürür.

Trabzon maçı ile başlayıp, Gençlerbirliği, Başakşehir, Alanya maçıyla devam eden seride yakalanacak 2 galibiyet 2 beraberlik ve toplanacak 8 puan takımın bir anda 41 puana ulaşmasına ve gözünü avrupaya çevirmesine yetecektir. Beşiktaş, Göztepe, Yeni Malatya, Galatasaray, Kayseri, Osmanlıspor  maçlarından çıkarılabilecek 9 puan Avrupa vizesini getirecektir.

Bu süreçte Trabzon, Beşiktaş, Galatasaray gibi kadro zengini, Göztepe ve Kayseri gibi etkin futbol oynayan takımlara karşı takımın oyun disiplininden kopmadan, oyuncu varyasyonunu kullanarak rakiplerin ikinci yarı baskılarını karşılamayı planlaması gerekiyor. Zira Akhisarspor´un en büyük zaafı golden sonra dikkat problemi ve ikinci yarı ortalarında kısa süreli oyundan düşme problemi var.