İnsan doğarken kalbine nakşedilir vatan, bayrak, millet, mukaddesat sevgisi? Bir başka ifadeyle bu sevgi insanda ya vardır, ya da yoktur. İşlenmişse yüreğinin her zerresine bu sevgi, onu çıkarıp atamazsın. Ta ki o yürek durana ya da bedeninden çıkana dek.
15 Temmuz´da işte bu sevgi yüreklerine nakşedilmişlerdi, imkansız, akıl almaz, fizik kabul etmez denilen karşı duruşu sergileyenler?
Hayatını, bedenini hiç yerine koyup kalbinin , yüreğinin sesini dinleyenlerdi, alçak emelleriyle, hain girişimlerle milletin, devletin ve vatanın talihini, tarihini değiştirmeye çalışanlara koskoca DUR! diyenlerdi onlar? Tıpkı, bir iki dakika sonra öleceğini bile bile sipere gözünü kırpmadan atlayan Çanakkale fatihleri, düşmanı önüne katıp durmaksızın, yemeden ,içmeden, uyumadandenize dökmek için kovalayan Anadolu aslanları, yüce dağlar başında, sınırda, hudutta terör belalarıyla pençeleşen ana kuzuları gibiydiler?
Onların yürekleri durdu, belki bedenleri de yüreklerini terk etti. Ama ölmediler, yürekleri vatanı, bayrağı, istiklali, mukaddesatı terk etmedi. Bilakis yükseldikleri arş-ı Alâdan bakıp bize sesleniyorlar şimdi? Biz, siz bu güzel topraklarda, şu şanlı al bayrağın gölgesinde, hür ve mutlu yaşayasınız diye verdik canımızı, şehit olduk. Şimdi o hainlere inat yaşayın güzel vatanımızda. Bölünmeden, böldürmeden, o şuncu, bu şuncu demeden? Tek yumruk olun, tek bir vücut, tek bir yürek?
Sizin de varsa nakşedilmiş yüreğiniz, n´olur dinleyin onun sesini? Dinleyin ki biz boşuna vermemiş olalım canımızı? Boşuna dökülmemiş olsun kanımız? Boşa gitmiş, yitmiş olmasın hayatımız, hayallerimiz?
Çocuklarımızın , anamızın, babamızın, kardeşlerimizin yüreği mahsun olmasın, yanmasın artık.
Dinleyin yüreğinizin sesini, ve deyin ki;
?Bu bayrak inmez, bu ezan dinmez, şehitler ölmez, vatan bölünmez?
Ruhunuz Şad olsun, mekanınız cennet olsun tüm şehitlerimiz?
