14 Temmuz günü başlayan etkinlik programı 15 Temmuz gecesi Akhisar Kaymakamlığı tarafından düzenlenen program ile son buldu. Silahlı terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 yılında haince düzenlediği darbe girişiminin Türk Milleti, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından bastırılmasının 5. yıldönümünde aziz şehitlerimiz ve gazilerimiz unutulmadı. 2016 yılında Fettullahçı Terör Örgütü(Paralel Devlet, FETÖ, PYD)’nün kanlı darbe girişimine canı pahasını ülkesini savunan şanlı milletimiz demokrasi nöbetini bu sene de yerine getirdi. Milli birliğimizi, Demokrasimizi, bölünmezliğimizi korumak adına kahramanca şehit ve gazi olan vatandaşlarımız anıldı.
Program sunuculuğu Müftülük Görevlisi tarafından gerçekleştirilen program saat 20.00’de video gösterimi ile başladı.
Akabinde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın konuşmaları dijital ekrandan izlendi. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Müzik Öğretmeni Süleyman Kaya yönetiminde saygı duruşunda bulunulup İstiklal Marşımız okundu.
Programın devamında Müftülük görevlisi M. Ali Özyaka Kur’an-ı Kerim tivaleti okudu. Günün anlam ve önemine yönelik düşüncelerini aktarması üzerine Manisa Vali Yardımcısı Ahmet Yılmaz konuşmasını gerçekleştirdi. Yılmaz herkesi selamlayarak başladığı konuşmasında “Bugün 15 Temmuz Demokrasi, Milli Birlik Günü ve Şehitleri Anma programı nedeni ile toplanmış bulunmaktayız. Bu vesileyle hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunarım. Hepiniz hoş geldiniz. Bu gün hain darbe girişiminin 5. yıldönümü. Bundan 5 yıl önce, 15 Temmuz 2016 günü Cumhuriyetimize, devletimize ve milletimize kasteden Fettullahçı Terör Örgütü bir darbe girişiminde bulunmuş ve acımasızca saldırmıştır. Ulusal Egemenliğimizin timsali Türkiye Büyük Millet Meclisimize, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine, Genel Kurmay Başkanlığına, Milli İstihbarat Teşkilatına, Gölbaşı Özel Harekât Dairesi Başkanlığına saldırılar gerçekleştirilmiştir. Yalnızca Gölbaşı Özel Harekât Dairesi Başkanlığına yapılan saldırıda canını seve seve vatanı huzuruna vermeye hazır 47 vatan sevdalısı Özel Harekât Polisimiz şehit olmuştur. Bu hain terör örgütünün vatanımıza ve milletimize olan düşmanlığı, saldırmak için seçtiği bu yerlerden de açıkça belli olmuştur. Bu girişime karşı Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan vatandaşlarımızı darbe girişimini protesto için meydanlara davet etmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın davetini emir bilen binlerce duyarlı ve cesur vatandaşımız Ankara ve İstanbul başta olmak üzere bütün şehirlerimizde darbeyi presto etmek ve demokrasiye sahip çıkmak için meydanlara çıkmıştır. Meydanlar ve sokaklar darbecilere bırakılmamış yüce Türk Milleti olaya ve duruma el koymuştur. İşte milletimizin demokrasi destanı bu şekilde başlamıştır. Aziz milletimiz her konuda olduğu gibi bu konuda da son sözü kendisinin söyleyeceğini beyan ve ispat ederek darbecilere geçit vermemiştir. Kadın erkek vatandaşlarımız darbecilerin kurşunlarına göğüslerini siper etmişler, tankların önlerine yatmışlar, darbecileri her şekilde engellemeye çalışmışlardır. Hain Darbe girişiminde bulunan Cumhuriyet düşmanları milletimizin direnişi ve Cumhuriyetimize sahip çıkması karşısında çaresiz kalmışlar ve en sonunda teslim olmuşlardır. Ancak darbe girişiminde bulunanlar milletimizin göstermiş olduğu direnişe acımasızca karşılık vermişler 249 vatandaşımızı şehit etmişler ve 2196 vatandaşımızın da yaralanmasına sebep olmuşlardır. İşte bu şekilde yüce milletimiz Demokrasi destanı yazmıştır. Öncelikle 249 şehidimiz, gazilerimiz ve bütün milletimizin karşı duruşuyla bu darbe girişimi önlenmiştir. Aziz şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize devletimiz sahip çıkmış ve onlara mağduriyet yaşatmamıştır. Sevgili Akhisarlılar bugün bizlere düşen görev, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Laik ve Demokratik Cumhuriyetimize sahip çıkmak ve onun değerlerine sıkı sıkıya sarılmaktır. Zaten bugün burada bulunmamızın temel sebebi de budur. Ben bu anma programına katıldığınızdan dolayı hepinize çok teşekkür ediyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bütün şehitlerimizin ruhları Şad olsun, sağ olun, var olun.” dedi.
Vali Yardımcısı Yılmaz’ın konuşmasını tamamlamasının ardından çifte ezan okunması gerçekleştirildi akabinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Tarih Öğretmeni Murat Kızıltaş hazırladığı konuşma metnini okudu. Kızıltaşı’ın okuduğu metinde “Bugün devlet ve millet hayatımızda gördüğümüz en alçak, ne sinsi, en kalleş saldırılardan biri olan 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümüdür. Bu müstesna günde bir yandan milletimizin kazandığı muhteşem zaferin sevincini, diğer yandan darbe girişimi esnasında kaybettiğimiz kardeşlerimizin hüznünü birlikte yaşıyoruz.
Allah’ın yardımı ve milletimizin cesaretiyle başarısızlığa uğrattığımız darbe girişimi sırasında hainlerin kurşunları ve bombalarıyla şehit olan 251 insanımıza Mevla’dan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Her kesimden vatandaşımızla, polisimizle, askerimizle darbe gecesi şehitler kervanına katılan 251 kardeşimizin tamamının ismi tarihimize ve kalbimize silinmemek üzere kazanmıştır.
Kahramanca verdikleri mücadelede gazilik unvanıyla şereflenen kardeşlerimize de Rabbimden sağlık ve afiyet temenni ediyorum.
Selam olsun tanka karşı dimdik duran kahramanlara, Helal olsun bu yiğitleri doğuran eli öpülesi analara, Helal olsun Çanakkale ruhunu yaşatanlara, Selam olsun ölüme meydan okuyan tüm canlara, Helal olsun darbeye darbe yapan korkusuzlara, Yazıklar olsun özgürlüğümüze kasteden Alçaklara, Selam olsun kefenim sırtımda deyip yola koyulanlara, Helal olsun gövdesini kurşuna siper eden yiğitlere, Yazıklar olsun kendi milletine silah sıkan Alçaklara
Sözlerime vatanımız ve milletimiz için hayatını ortaya koyan ve milli birlik ve bütünlüğümüz için canını seve seve feda eden şehitlerimizi selamlayarak ve onların saygıdeğer ailelerine şükranlarımı sunarak başlamak istiyorum
Gene hangi duayı okudun anne, Vurulduğum yerde güneş açtı, Yine mi ağlıyorsun anne, Cennetime yağmur yağdı
Bizler Allah yolunda dinimiz için vatanımız için bayrağımız için milletimiz için her an ölmeye hazır kefenimizi giyip yola çıktık. Biliyorum ki eşlerini çocuklarını ailelerini hayallerini geleceklerini umutlarını geride bırakarak mücadeleye koşan erkeklere kadınlara gençlere ne desek eksik kalır.
İstiklal marşımızda ne diyor Akif
Arkadaş yurduma alçakları uğratma sakın, Siper et gövdeni dursun bu hayatsızca akın, Doğacaktır sana vaad ettiği günler hakkın, Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın
Kur’an-ı Kerim de yüce Allah buyuruyor ki Allah yolunda öldürülenlere asla ölüler demeyiniz. Bilakis onlar diridirler lakin siz anlayamazsınız .bu emir en büyük teselli kaynağımızdır.
Bu kabarmış toprağı yüzünü sür Kucakla, Elbette bağı vardır olmuşun Olacakla, Dudağa değer gibi şimdi alnı her erin, Bu havada Ruhları dolaşır şehitlerin, Bir tarihten gelinir bir tarihe gidilir, Yaşamak isteyenler savaşmasını bilir, Zamanın kahramanlar gelebilir hakkından, Bize sesler geliyor uzaklardan yakından, Duyuldu mu bir kere haydin silah başına, Yeniden girişiriz İstiklal Savaşı’na, Ödül varsa düşmanın meydan açık hazırız, Bu toprakta biz Doğduk biz yaşadık biz varız, Söz verip baş koymuşuz istiklal bize haktır, Buna göz Diken düşman çıksın kahrolacaktır
Bir insanın canından daha değerli neyi vardır? Eğer şehitlerimiz en değerli varlıkları olan canlarını ,gözlerini kırpmadan ülkemizin ve milletimizin geleceği için feda etmişlerse bize düşen en büyük görev onların davasına sahip çıkmaktır
15 Temmuz’u anlamak için, bu topraklardaki bin yıllık mücadelemize bakmak gerekir.
15 Temmuz’u anlamak için, Malazgirt’ten beri vatanımızın her karış toprağını nasıl şehit kanlarıyla yoğurduğumuzu bilmek gerekir.
15 Temmuz’u anlamak için, darbecilerin başarılı olmaları halinde ülkemizi ve milletimizi nereye sürüklemek istediklerini kavramak gerekir.
15 Temmuz’u anlamak için, milletimize diz çöktürme, devletimizi ele geçirme, ülkemizi parçalama gayretlerinin gerisindeki sinsi projeyi görmek gerekir.
Bin yıldır hep süre geldiği gibi, bugün de yerin üstündeki yaşayanları ve yerin altındaki şehitleriyle Türkiye’nin sahibinin bu aziz millet olduğu bir kez daha teyit edilmiştir.
Milletimizin her bir ferdi, ezanı, bayrağı, özgürlüğü ve geleceği için gerektiğinde yenilmez birer kahramana dönüşebileceğini ispatlamıştır.
Artık tamamen sönüp gittiği düşünülen istiklal ateşinin közlerinin altından yeniden harlanabileceği anlaşılmıştır. İstiklal Şairimiz Akif’in dediği gibi:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Evet, 15 Temmuz gecesi hürriyet aşığı bu millete zincir vurmayı tekrar denediler ama başaramadılar. Ezanımızı susturmak, bayrağımızı indirmek, milli iradeyi ayaklar altına almak, geleceğimizi karatmak isteyen hainleri şanlı bir direnişle hüsrana uğrattık. Dünyada şahadete cesaretle yürüyen, şairin ifadesiyle, “ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun” diyerek hainlerin karşısına dikilen bir başka millet yoktur. İşte bunun için 15 Temmuz’u demokrasi ve milli birlik günü olarak kutluyoruz.
15 Temmuz’da da darbecilerin silahlarının üzerine bugün değilse ne zaman öleceğiz diyerek şahadet umuduyla dimdik yürüyen nice kahramanlar vardı. Mehmet Akif ne güzel ifade etmiş;
Sen ki, asara gömülsen taşacaksın Heyhat! Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat.
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber.
15 Temmuz gecesi milletin uçakları ve tankları sürülür milletin üzerine. millet o karanlık gecede yaşlısıyla genciyle kadınıyla erkeği de sokaklara döküldü bayrağına ve milletine sahip çıkmak için.
O gece leş kargaları dağılır her karış toprağı kanla sulanan güzel ülkeme. Senaryosu hainler tarafından yazılan bir oyun sahnelenmeye çalışılır gecenin karanlığında. Fakat bu oyun bu milletin yabancısı olduğu bir oyun değildir. İşte o an yanar ışıklar, düşer perde, çıkar hainlerin oyunu gün yüzüne. Kutsal üniformayı giymiş çakallar nasıl dans eder asil kurt sürüsü ile.
Zor zamanlarda kenetlenmeyi çok iyi beceren bu millet, bu vatanın ,kahramanlar diyarı Anadolunun genci kadını erkeği çoluğu çocuğu o mahşer gecesi gücünü gösterir hainlere. Tankları ve Topları olmasa da sarsılmaz imanları vardır göğüs kafeslerinde.
Vatanımıza saldıran hainler bu kahraman milletin her birinin namusuna bayrağına ve vatanına göz dikildiğinde nasıl birer yiğit asker olacağını hesap edemediler. Ölüme gülerek giden bu milleti tankla tüfekle püskürtmeyi denediler. Fakat dün olduğu gibi bugün de hainler geldikleri gibi gittiler. Bu aziz milletin birlik duvarından bir taş bile sökemediler, duvarın altında kaldılar.
Bu topraklarda yaşamanın bir bedeli vardı. yiğitler o gece bunun bedelini canlarıyla kanlarıyla ödediler .Yılmaz kudretimizle bu bayrağa bu toprağa olan aşkımızla içimizdeki imanımızla onları kendi nefret denizlerinde boğduk. hainlerin her türlü oyunlarını birliğimiz ve dirliğimiz bozdu. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli diyen bu milletin kahraman evlatları o gece okunan ezanlarla ve verilen selalarla Allah Allah nidalarıyla göz kırpmadan koştular ölüme.
Sabahın ilk ışıkları ile birlikte güneş yine doğuyordu ufuklardan. İstiklal Marşımızın ilk mısrası korkma diye başlıyordu. o gecenin sabahında tüm dünya bir kez daha anladı bu korkma sözüyle ne demek istendiğini.Millet her zamanki gibi korkmamıştı yine .zira zafer korkmayanlarındı. bu kahraman millet tarih boyunca korkunun ne olduğunu bilmemişti.15 Temmuz gecesi ve sabahında da korkmamanın ne demek olduğunu Bütün dünyaya göstermişti.
Allah bu millete böyle karanlık ve acı dolu günler göstermesin. Şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Sözlerimi Ömer halis demirin diliyle söylenen şu mısralarla bitirmek istiyorum.
Baba milletime söyle
Al bayrağın dalgalandığı her yerde biz varız
Paşama söyle namusunu çiğnetmedim
Anama çocuklarıma eşime kardeşlerime de ki
Ömer size bir vatan bıraktı
Çekinmeden bu vatan bizim diyebilirsiniz
Çünkü bedelini ödedim
Baba ben oğluma Ertuğrul’a bu vatan için ölmeyi öğrettim
Sen de bana öğrettiğin gibi ona vatan için yaşamayı öğret
Bu vatan sizin baba
30 kurşun yedim bedelini ödedim
Babacığım hürmetle ellerinden öperim
Ben babamın en hüzünlü yanıyım
Ben babamın aslan kahramanıyım
Ben vatanımın asil kahramanıyım
Ülkemizin şanlı tarihine kara bir leke olarak geçen bu olayı unutmamak ve unutturmamak, asli bir görevdir. İşte bu sebeple, vatanımıza sahip çıkan demokrasi sevdalısı yüce milletimize bir kez daha teşekkür ediyor; şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyoruz.” ifadeleri yer aldı.
Program devamında Mehteran gösterisi gerçekleştirildi. Salâ okunması ve Akhisar İlçe Müftüsü Mahmut Sami Türkmenoğlu’nun duası ile program son buldu. Kaymakamlık tarafından belirlenen 50 kişilik kamu görevlileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri sabah ezanına değin Demokrasi Nöbeti tuttu.
