İzmir ve İstanbul usulleriyle bilinen, dana ve kuzu olarak tezgâhlardaki yerini alan kokoreç üzerine işinin ehli ustalardan Kokoreç Park işletme sahibi Celal Elmas ile görüştük. Genç yaşta bu sektörde çalışmaya başlayan Elmas, deyim yerindeyse işin mutfağında pişmiş. Eniştesinin yanında çıraklıkla başladığı kokoreç işinde zamanla gelişip kalfa akabinde de usta olmuş. Şimdilerde ise kendi işletmesinde ustalık görevine devam ediyor. Ömrünün neredeyse 20 yılını bu işte harcayan Elmas, 8 yıldır da Akhisar Paşa Mahallesi 3 Sokak No:35’te müşterilerini bekliyor.
8 yıllık süreçte kokoreçte aranan isim haline gelen Kokoreç Park işletmesi, haftanın 6 günü saat 11.00 ile 21.00 arasında kapılarını açık tutuyor. Pazar günleri haricinde bu lezzetin tadına varmak isteyen herkes işletmeye gidebilir ya da 0236 413 4801 numaralı sabit hattan paket siparişi de verebilirler.
İşin ehlinden, ustasından kokorecin tezgâha çıkma süreci ve yanında ne içilmeli, İlçemizde en çok hangi tür tercih ediliyor kısaca öğrendik.
Celal Elmas öncelikle bize kokorecin türlerinden, tezgâha geliş aşamasından söz etti. Akhisarlıların en sevdiği kokoreç türü olarak da İzmir usulünü gösterdi. Bilmeyenler için belirtmek gerekirse içerisinde sadece kokorecin ve kimyonun bulunduğu hali. İstanbul usulünde ise kokorecin içerisine domates, maydanoz gibi ürünler de dahil oluyor. Celal Usta’ya göre de İzmir usulü çok daha iyi. Kokorecin tadının daha net, daha güzel alındığını savunuyor. Peki tezgaha gelinceye kadar ki süreçte kokoreç hangi aşamalardan geçiyor? Bunun cevabını veren Elmas “Kokoreci hazır halde alıyoruz. Dizi fiyatı da son dönemde hayli arttı. Ardından odun ateşindeki fırınlarda uzun süre pişiriliyor. Tezgahımıza tepsi ile geldiğinde kömür ateşinde mühürlenir ve doğrama işleminin de ardından ekmek arası olarak ya da porsiyon şeklinde baharatlarının da atılmasının ardından servis edilir.” ifadelerini kullandı.
KOKOREÇ YANI SOĞAN
Sözlerinin devamında son zamanlarda kokorecin yanında soğan talebinin çokça arttığını belirten Elmas “Bana kalsa sade hali hepsinden iyidir. Az öncede belirttiğim gibi kokorecin tadını örtmemek gerekir.” diyor.
OLMAZSA OLMAZI DALAK
“Kokorece en çok ne yakışır?” sorusunun cevabına ise “Olmazsa olmazı” diyerek dalağı işaret etti. Dalağın ağızda eriyen yumuşak dokusunun kokorece daha da tat kattığını, kokoreç ve dalak arasında inanılmaz bir uyum olduğunu belirtti.
“TABİKİ AYRAN”
İşletme sahibi 20 yıllık birikimine istinaden porsiyon ya da ekmek arası kokorecin yanında içecek tercihinde ayranın ön plana çıktığını söyledi. Kola ile kokorecin tadı çıkarılmaz diyerek sözlerine ekleyen Elmas “Akhisar’ın kendine özgü kokoreç tadı olduğu gibi, kendine özgü Dört Mevsim Gazozu ya da ayranı birbirini tamamlıyor. Şalgam da tercih edilebilir. Bence en iyi tercih tabiki ayran.”
Akhisar kokoreci çok sevdiğini ifade eden Celal Usta “Kelle de çok talep görüyor. Pişirme işlemi de kokoreç ile aynı aşamalardan geçiyor. İlçemizdeki yemek kültürü hayli gelişmiş durumda. Bu sebeple kelle ve kokoreç hiçbir zaman yok olmayacak diyebiliriz.” dedi.
COVID-19 DÖNEMİ VE ENFLASYONUN SEKTÖRDEKİ ETKİSİ ÜZERİNE
Son olarak enflasyondaki dalgalanmaların ve Covıd-19 sürecinin sektördeki etkileri üzerine düşüncelerini aktaran Kokoreç Park işletme sahibi Celal Elmas “Çok zorlu geçen Covıd-19 sürecini geride bıraktık. İnşallah böylesi bir salgını bir daha yaşamayız. O dönemde işlerimiz ister istemez düştü. Paket usulü satışlarımızla ayakta kalmaya çalıştık. Tam ondan kurtulduk diyorduk ki şimdi de enflasyondaki dalgalanmalardan etkilendik. Her ürün fiyatını 3’e ya da 5’e katladı. Bu doğrultuda tabiki zam da yapamıyoruz. Yapsak satış yapamayız. Gelirler azalırken giderlerimiz katlanarak büyüyor. Elektrik, kira, kullandığımız malzemeler kazancımızı elimizden alıyor. Bir gün önceki fiyattan neredeyse hiçbir ürünü bulamıyoruz. 20 yıldır bu sektördeyim, kokoreç dizisini ilk kez bu kadar pahalıya aldım. İnşallah bu günleri de geride bırakacağız.” dedi.
Your browser doesn't support HTML5 video.
