DURSUN “İSTANBUL’UN FETHİ'NİN 568. YILI KUTLU OLSUN”

DURSUN “İSTANBUL’UN FETHİ

Akhisar Saadet Partisi İlçe Başkanı Ali Dursun İstanbul’un fethi hakında yazılı basın açıklaması yaptı.

Akhisar Saadet Partisi İlçe Başkanı Ali Dursun’un İstanbul’un fethi hakında yaptığı yazılı basın açıklamasının tam metni;

Değerli Basın mensupları ve Akhisarlılar; Bugün ülke olarak İstanbul fethinin kutluyoruz. Tarihe istikamet verip çağ kapatıp çağ açan İstanbul’un Fethi'nin 568. yılı kutlu olsun. Cennet mekan atam Fatih Sultan Mehmet Han ve şanlı ordusunu rahmetle anıyorum.

Asırlar önce Peygamber efendimiz (s.a.s) “Konstantiniyye mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir" hadis-i şerifinde müjdelediği fetih 29 Mayıs 1453 yılında gerçekleşmiştir. İnsanlık Orta çağ karanlığından kurtulup yeni bir aydınlık çağa adım atmıştır. Sultan Fatih tarafından Fethin sembolü olarak Ayasofya’yı camiye dönüştürüp vakf etmiştir. Bu fethin bizim için taşıdığı en önemli mana “Hakk’ın batıla galip gelmesidir.” Bu sebeple, tarih boyunca bu mananın taşıdığı ilkelerin hayata geçirilmesi insanlığın saadetini tesis etmiştir.

Kıymetli Akhisar’lılar, O tarihte de ve daha sonra Lozan antlaşmasında da Patrikhane, Türkiye’deki Ortodoks azınlıkların dinî vecibelerini yerine getiren dinî bir Türk Kurumu haline getirilir. Ancak Patrikhane bu iktidarın batı seviciliğinden dolayı konjonktürü iyi değerlendirerek  2004 yılı Aralık ayında, Atina ve Brüksel’e Türkiye’den taleplerini içeren bir mesaj göndermiş ve ayni taleplerini Türk Hükûmeti’ne de iletmişlerdir. Bu talepler şöyle sıralanmıştır; 1) Patrikhane’nin Ekümenikliği Türk Hükûmeti tarafından tanınmalı, 2) Heybeliada Ruhban Okulu yeniden açılmalı, 3) Patrikhane’nin hukuki varlığı tanınmalı, 4) Patrikhane ve Rumların mülkleri garantilenmeli, 5) El konulan vakıf statüsü değiştirilmeli, 6) Büyükada yetimhanesi Patrikhane’ye geri verilmeli, 7) Balıklı Rum Hastanesine konulan yüksek vergi kaldırılmalı, 8) Yabancı ülke vatandaşları kilise mensuplarına Türkiye’de oturma ve çalışma izni verilmeli, 9) Patrik seçimi bütün dünyada bulunan despotlar arasından yapılmalı ve Türk vatandaşı olma şartı kaldırılmalı, 10) El konulan kilise ve mülkler geri verilmelidir. Bu maddelerden bir çoğu gerçekleşmiştir.

Görüldüğü gibi Patrikhane, karşısına çıkan fırsatları ve dönemin gelişmelerini kullanarak AB ve ABD’nin desteğinden cesaret bulmuş ve genişleme gayretleri içinde olmuştur. Eski Vakıflar Yasası esasları çerçevesinde yeni arazi satın alamayan Patrikhaneye, etrafındaki gayrimenkuller Rum ve Türk işadamları tarafından satın alınıp, bilahare hibe edilmek suretiyle kazandırılmıştır. 2008 yılında yeni çıkarılan Vakıflar yasası ile de Patrikhane’nin yukarıdaki isteklerinin büyük bir kısmı yerine getirilmiştir. Bu da Türkiye’nin AB yolundaki gayretleri neticesinde olmuştur.

Bu bağlamda Lozan Antlaşması’na göre Bakanlar kurulunun izni olmadan uluslararası faaliyet göstermemesi gereken Patrik, son yıllarda bunların tümünü çiğnemiştir.12 üyeden oluşan Sen Sinod Meclisi,sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşması gerekirken, son yapılan atamalarla Amerikan, Yunan ve İtalyan vatandaşı olan Rum asıllı kişiler meclise dâhil edilmişlerdir.

Ve yine Patrik 3,5 yılda tam 23 ülkeyi ziyaret ederek bir dünya turu gerçekleştirmiştir. Patriğin bu seyahatleri Türk resmî makamlarının tepkisizliğinden de faydalanarak, resmî ve gerçek olmayan bu “ekümenik” sıfatına “hükmi şahsiyet” kazandırmaktır.

Arka arkaya, Anadolu’nun çeşitli yörelerinde terkedilmiş kiliseler restore edilip Patrik tarafından ayinler düzenlenmektedir. Hatta bazen açık alanlarda da bu ayinler yapılmaktadır. Anadolu’da Hristiyan cemaat olmadığı için otobüslerle İstanbul’dan ve Yunanistan’dan bu ayinlere cemaat taşınmaktadır (Gidilen yerler; Fethiye, Ayvalık, Altınoluk, İznik, Kayseri, Ürgüp, Antakya, Urfa ve İzmit’tir).

* Patrikhane İstanbul'daki Rum cemaatinin resmi temsilcisi olmadığı gibi, bu cemaat ile Türk resmi makamları arasında sözcülük, aracılık gibi işleri de yapamaz, dense de adamlar meydanı boş bulmuşlar istedikleri gibi at koşturmaktadırlar.

Hatırlanacağı üzere Patrikhane, dünya Ortodoks Âlemi için değil, mübadele sonrası İstanbul’da kalan Rum azınlığın dinî vecibelerini yerine getirmesine yardımcı olmak amacıyla bırakılmıştır. Şimdi diyebilirsiniz Ekümenik olunca ne oluyor?  Ekümenik olunca tüm dünya Ortodoksların dini lideri sıfatını alır ve Vatikan gibi bağımsız bir güç olma yoluna girer.

Değerli Akhisarlılar, konuyu bu şekilde özetledikten sonra gelelim bu günlere;

2012 yılında Diyarbakır’daki Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 2,5 yıl süren onarım ve restorasyon çalışmasının ardından törenle ibadete açıldı. Diyarbakır’da 100 yıl sonra ilk defa çan sesi duyuldu.

AKP döneminde yapılan hukuki düzenlemeler ile 2003 ile 2014 yılları arasında bin 29 taşınmaz mal cemaat vakıfları adına tescil edildi. 21 taşınmaz malın da cemaat vakıflarına bedelinin ödenmesine karar verildi. Yine AKP döneminde 100 vakfın seçim çevresinin genişletilmesi talebi uygun görüldü. 

2018 yılında, yalnız Niğde’de ikisi Bor ilçesinde olmak üzere  4 kilisenin onarılmıştır.

Demir kilise olma özelliğini taşıyan İstanbul Balat’taki Sveti Stefan Kilisesi de 7 yıl süren kapsamlı restorasyonun ardından 7 Ocak 2018’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından törenle açılmıştır. 

3 Ağustos 2019’da İstanbul Süryani Kadim Vakfı Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Yeşilköy’deki temel atma törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Süryani cemaatinin cömert katkılarıyla kısa sürede inşaatının tamamlanacağına inandığım bu kiliseyi İstanbul’umuz için de yeni bir zenginlik olarak görüyorum” demiştir. 2 yıl içinde tamamlanması planlanan kilise, Cumhuriyet döneminde sıfırdan inşa edilmiş ilk Süryani kilisesi olacaktır.

5737 Sayılı Vakıflar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra cemaat vakıflarınca 2017 verilerine göre yurt dışından 2 milyon 486 bin 124 dolar, 3 milyon 266 bin 316 avro, 221 bin 595 sterlin, 91 bin Kanada doları ve 87 bin 57 frank nakdi bağış alınmıştır.

AKP döneminde Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce çok sayıda kilise ve sinagoglar da onarıldı. Bu kapsamda, Edirne Merkez Havra (Büyük Sinagog), Gökçeada Aya Nikola Kilisesi, Gökçeada Ayamarina Rum Ortodoks Kilisesi, Hatay İskenderun Süryani Katolik Kilisesi, Hatay İskenderun Rum Katolik Kilisesi, Diyarbakır Sur Ermeni Protestan Kilisesi, Diyarbakır Sur Ermeni Katolik Kilisesi, Gaziantep Nizip Fevkani Kilisesi, Gaziantep Şahinbey Havra, Ayvalık Cunda Taksiyarhis (Ayanikola) Kilisesi, İskenderun Arsuz Maryo Hanna Kilisesi, İstanbul Edirnekapı Aya Yorgi Kilisesi, Hatay Yayladağı Rum Ortodoks Kilisesi ve Sveti Stefan Kilisesi yenilendi.

Yine AKP döneminde 40 binden fazla ev tipi kilise açılmasına göz yumuldu. 

Tarihte ilk defa Denizli’de AKP’li bir belediye bir camiyi, eskiden kilise idi gerekçesi ile kiliseye çevirdi. Akdamar, Sümela gibi yılardır kapalı olan harabe kiliseler restore dilerek ilk kez AKP döneminde ayine açıldı. Akdamar Kilisesi’nin tamir maliyeti yaklaşık 2.6 milyon lira. Bu para devletin hazinesinden karşılandı. 

Kıymetli Akhisar’lılar yapılan anketlerde ülke nüfusumuzun  “Allah’ın varlığına ve birliğine inanıyorum” diyen Müslümanların oranı birkaç yıl içinde %99 dan %89 a gerilemiş durumda. Görüldüğü üzere İnsanımızda manevi kırılmalar başlamıştır. Ve Bu çok tehlikeli bir durumdur.

 Ak Parti iktidar olduğunda yeni doğmuş olan çocuklar bugün 19 yaşındalar, yani Fatih’in İstanbul’u feth ettiği yaştalar. Eğer iktidar gözünü batıya diktiği kadar bu gençlerimize dikseydi 19 senenin sonunda bir çok Fatih’lerimiz olurdu. Merhum Mehmet Akif’in özlem duyduğu Asımın nesli olurdu. Şimdi soruyorum Nerede Fatihler? Nerede Asım’ın nesli? Nerede özlenen Altın Nesil?

Su uyur düşman uyumaz misali çevremizdeki gençlerimizi kıstas alacak olursak, ne yazık ki gençlerimiz ellerimizin altından kayıp gitmekteler. 19 yılda dindar değil kindar bir nesil yetiştirdik. Besmele çekerek iddia oynayan, besmele çekerek piyango bileti alan nesil yetiştirdik. Asırlar önce atalarımızın bize vatan olarak bıraktığı şehit kanlarıyla sulanmış bu topraklar üzerinde kimliğimizi kaybedersek, ki bu hamaset nutuklarıyla, tv lerde cüz okuma görüntüleriyle, Osmanlıyla ilgili bir iki dizi film oynatarak içinde bulunduğumuz vahim durumdan kurtulamayız. Onun için aklımızı başımıza alıp kime, niçin destek verdiğimizin farkına varmamız lazım. Hakikaten bu davanın mesuliyetini içinde hisseden, bunu kendine dert edinen insanlara sesleniyorum. Rahmetli Erbakan hocamın dediği gibi “Süt başka kireç suyu başka. Evet ikisi de görünüşte beyaz ama Saadet Partisi ayrı AK Parti ayrı”.

 Bundan dolayı bugün insanlığın kurtuluşu için yeniden fetih yapma ihtiyacı içinde olduğumuzu biliyoruz.

 Bu duygu ve düşüncelerle basın açıklamama son verirken Arif Nihat Asya’ın şiiriyle  gençlere seslenmek istiyorum.


 
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek

 
Yürü, hâlâ ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

 
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...

 
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

 
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini

 
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

 
Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!

 
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!

 
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....

 
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

 
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...

 
Yürü, hâlâ ne diye kendinle savaştasın ?
Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın.!

 

 

Haber Kaynak : haber merkezi


BAKIRLIOĞLU;“1000 KİŞİDEN 16’SI MODERN KÖLE”

AKHİSAR CHP HEYETİNDEN ANKARA ÇIKARMASI

BAKIRLIOĞLU “KUYRUKLARI, EMEKLİNİN ÇİLESİNİ MECLİS ARAŞTIRSIN”

İYİ PARTİ ESKİ İLÇE BAŞKANI CHP’YE GEÇTİ

BESİM DUTLULU MAZBATASINI ALDI

BAKIRLIOĞLU; “VATANDAŞ ENFLASYONA YETİŞEMİYOR”

MİLLETVEKİLLERİ VE BAŞKAN ADAYLARI OYUNU KULLANDI