Manisa’nın Salihli ilçesinde GEMA Vakfı tarafından 17 yıl önce başlatılan yerel tohum ve fide üretimi çalışmaları, her geçen yıl artan bir ivmeyle devam ediyor. GDO’lu ve hibrit tohumlara karşı alternatif oluşturan bu projede, binlerce yerel tohum üreticiyle buluşuyor.
GEMA Vakfı Yerel Tohum Üretim Merkezi’nde her yıl mevsime uygun olarak yetiştirilen ürünlerden elde edilen yerel tohumlar, talep eden çiftçilere ücretsiz olarak ulaştırılıyor. GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, yerel tohum çalışmalarının hem çiftçilerin gelirine katkı sunduğunu hem de sağlıklı gıda üretiminin önünü açtığını belirtti.
Yerel Tohum Seferberliği 2008’de Başladı
Kilimcigöldelioğlu, 2008 yılında kurulan GEMA Yerel Tohum Üretim Merkezi’nin ilk deneme üretimlerini Salihli’nin Allahdiyen Köyü’nde gerçekleştirdiklerini, ardından sırasıyla Çamurhamamı, Aytan ve Taytan beldelerinde üretimlerine devam ettiklerini söyledi. Şu anda Çapaklı Köyü’nde GEMA Vakfı'na ait arazilerde üretim yapılırken, İzmir’in Urla Kuşçular ve Aliağa Helvacılar köylerinde de yerel tohum ve fide üretimi sürdürülüyor.
Bu yıl yaz döneminde sadece Salihli’de yerli domates, Halep patlıcanı, salatalık, Bornova bamya (Kınalı), Ayşekadın ve çalı fasulye, Trakya mısırı, kara kabak, su kabağı, bal kabağı, Antep biberi (acı), Urfa biberi (tatlı) ve kıl biber gibi çeşitlerden yerel tohum üretimi yapıldı.
Tohum Şenlikleri ve Fuarlarla Türkiye Genelinde Dağıtım
GEMA Vakfı, Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen yerel tohum ve fide şenliklerine katılarak stantlar açıyor, binlerce çiftçiye ücretsiz tohum ve fide dağıtımı gerçekleştiriyor. Ayrıca İzmir Enternasyonal Tarım Fuarı, Manisa Tarım Fuarı, İzmir Ekolojik Tarım Fuarı ve İzmir Zeytin ve Zeytinyağı Fuarı gibi organizasyonlarda da yerel tohumların tanıtımı yapılıyor.
“Tohum Güvencesi Olmadan Gıda Güvencesi Sağlanamaz”
Kilimcigöldelioğlu, tarımda sürdürülebilirliğin yerel tohumlarla mümkün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Doğal kaynakların hızla tükenmesi, çevre kirliliği, nüfus artışı, göç, sağlıklı gıda üretimindeki sorunlar ve tarım alanlarının daralması, organik tarımın ne kadar önemli hale geldiğini gösteriyor. Organik tarım; kimyasal ilaç, gübre ve katkı maddeleri kullanılmadan yapılan, her aşaması kontrollü ve sertifikalı bir üretim sistemidir. Bu üretim şekli, insan ve çevre sağlığını esas alır.”
Organik Tarım ve Yerel Tohum: Geleceğe Yatırım
Organik tarımın temelinde yerel tohumların yattığını ifade eden Kilimcigöldelioğlu, sürdürülebilir verimlilik, toprak sağlığı ve gıda güvenliği için yerel tohumların korunması gerektiğini belirtti. Yerel tohumların sadece bir tarım aracı değil, aynı zamanda kültürel bir miras olduğunu dile getiren Kilimcigöldelioğlu, tüm üreticileri yerel tohumu tercih etmeye çağırdı.
