MUHARREM AYI, AŞURE VE KERBELA

MUHARREM AYI, AŞURE VE KERBELA

Akhisar İlçe Müftüsü Muhammet Salman Muharrem ayı dolayısıyla açıklama yaptı.

Salman basına ve kamuoyuna yönelik gerçekleştirdiği yazılı basın açıklamasında “Muharrem ayı Müslümanlar için dînî, tarihi ve kültürel açıdan birçok mesaj barındıran önemli bir zaman dilimidir. İslam tarihi açısından bir milat ve insanlık açısından büyük manalar ihtiva eden Hicret’in gerçekleştiği yıl esas alınarak, 1 Muharrem hicri yılbaşı kabul edilmiştir. İslam tarihinden günümüze kesitler ve mesajlar taşıyan Aşure, 10 Muharrem de idrak edilmektedir. Hicret, Aşure ve Kerbelâ, dünyanın hangi bölgesinde yaşarsa yaşasın, hangi dînî-kültürel alt kimliğe ya da mezhebî ve meşrebî yapıya mensup olursa olsun, bütün Müslümanlar için önemli ortak noktalar ve duygular ifade etmektedir.

Hicri 61 yılının 10 Muharrem gününde Kerbelâ’da, Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’in,  “dünyanın iki çiçeği”, “cennet çocuklarının efendileri” diye övdüğü, Hz. Ali ile Hz. Fatıma’nın ciğerparelerinden biri olan Hz. Hüseyin ve çoğu Ehl-i Beyt’ten 70’den fazla insanın şehit edilmesi Muharrem ayını bir mateme ve hüzün mevsimine dönüştürmüştür.

Bu elim olay, Allah’a ve O’nun Rasulü’ne iman eden, yüreğinde Ehl-i Beyt sevgisi taşıyan bütün mü’minleri derinden yaralamış, kalplerimizi incitmiş; o günden bugüne bölgesi, kültürü, mezheb ve meşrebi ne olursa olsun bütün Müslümanları derin acılara gark etmiştir. Hz. Hüseyin, bütün mü’minlerin gönlünde taht kurarken, ona ve yakınlarına bu zulmü reva görenler tarih karşısında ve vicdanlarda hep mahkûm edilmiştir.

Bugün, Kerbelâ’nın acısını yüreklerinin derinliklerinde yaşayan Müslümanlara düşen en hayati ve tarihi görev, Kerbelâ’yı doğru okumak, doğru anlamak ve ondan dersler çıkarmaktır. Asla tarihin acılarından yeni acılar üretmek ve hüzünleri yeni hazanlara dönüştürmek değildir. Kerbelâ, bütün Müslümanların kalplerini birleştirerek tek bir vicdana dönüştürmelidir.

Öyleyse geliniz aynı imanı, acıyı, özlemi taşıyan kalplerimizi birleştirelim. Yüreğimize Hz. Hüseyin’i alalım, gönüllerimizi birbirimize açalım, kollarımızı muhabbetle buluşturalım, Kerbelâ’nın hüznü kalbimizde kalsın, başka hüzün yaşamayalım. Tarihi acılarımızı, dertlerimizi, İslam’ın izzet ve itibarı adına ferasetle, basiretle, sorumluluk ve duyarlılıkla ele alarak, daha iyi bir geleceğin inşasına katkı sunalım.

Kerbelâ’yı anlamak Hz. Hüseyin’i iyi tanımaktır. Elbette Hz. Hüseyin’in yolu, Allah’ın elçisi Muhammet Mustafa‘nın (SAS) yoludur. Hz. Hüseyin’i anlamak; haksızlığın ve zulmün karşısında durmaktır. Hakkın, hukukun, özgürlüğün, adaletin, vefanın, sözüne sadık kalmanın, erdemin yoluna baş koymaktır.  Hz. Hüseyin’i sevmek O’nun, uğruna can verdiği değerleri sahiplenmektir. Zira O, tüm nesiller ve çağlar için onurlu bir hayatın ve şerefli bir duruşun muhteşem bir örneğidir. Dolayısıyla Hz. Hüseyin’in asaletini ve ahlakını kuşanmak, O’nun destansı duruşunu ve yiğitliğini gençlerimize ve nesillerimize hakkıyla tanıtmak bizim için bir görevdir. 

Bu vesileyle Hz. Hüseyin ve Kerbelâ şehitleri ile birlikte, Bedir’den Çanakkale’ye, İstiklal mücadelemizden 15 Temmuz’a, mukaddesat uğrunda, hak hakikat yolunda en aziz varlığı olan canını feda eden bütün şehitlerimizi, saygıyla, rahmetle, hürmetle, ihtiramla yâd ediyoruz.

Yeni hicri yılın tüm insanlık için huzur ve barışa vesile olmasını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.” ifadelerine yer verdi.


Haber Kaynak : haber merkezi