Kaplıca alanında Geç Roma dönemine ait hamam kalıntıları ve uzun yıllar ticaret kervanlarının konakladığı han yapıları bulunuyor. Sıcaklığı 45-65 °C, debisi ise 15-30 lt/sn arasında değişen şifalı suların romatizma, siyatik, kireçlenme, cilt ve kadın hastalıklarına iyi geldiği biliniyor.
Romalılar’dan Günümüze Şifa Kaynağı
Tarihi kaynaklar, Romalılar’ın şifalı sulara verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor. Özellikle savaş sonrası askerlerin iyileştirilmesinde bu suların kullanıldığı ve gittikleri bölgelerde termal tesisler inşa ettikleri biliniyor. Saraycık Kaplıcaları da bu geleneksel anlayışın bir parçası olarak yüzyıllar boyunca insanlar ve hatta hayvanlar tarafından şifa bulmak amacıyla kullanıldı. Yöre halkı, uyuz gibi deri hastalıklarına yakalanan hayvanların bile bu sularla yıkandıktan sonra iyileştiğini ifade ediyor.
1999 yılında yayımlanan “Borlu Tarihi” kitabında araştırmacı yazar merhum İbrahim Çiçek’in aktardığı bilgilere göre, Saraycık Kaplıcaları’nın bulunduğu Gofurlu Deresi kenarındaki tarihi hamam binası Bizans ya da Geç Roma dönemine ait. 1984 yılında Manisa Özel İdaresi tarafından kaplıca alanına kapalı banyo tesisleri, motel ve dinlenme yerleri inşa edilse de bugün bu yapıların büyük bölümü bakımsız ve harap durumda.
Saraycık Köyü sakinleri, kaplıcanın geçmişteki görkemli günlerine yeniden dönmesi için yetkililere çağrıda bulunuyor. Tesislerin yenilenmesi, tanıtımının yapılması ve turizme kazandırılması halinde, Saraycık Kaplıcaları'nın hem yerli hem de yabancı turistler için önemli bir cazibe merkezi haline geleceği vurgulanıyor.
Tarihi Yol ve Maden Suyu Kaynaklarıyla Zenginleşen Bölge
Kaplıcanın yalnızca 500 metre uzağında yer alan Saraycık maden suyu kaynakları da bölgenin zenginliğine katkı sağlıyor. Ayrıca, İcikler Köyü yakınındaki antik Sıdas kentine kadar uzanan döşeme yol kalıntıları, bu şifalı bölgenin antik çağlardan beri kullanıldığını gösteriyor.